Ta ki Hakk'dan gelip izin-müsaade,hüccet kararı alıp,göğsünü yardırıp,Hakk'ın nurunu manevi kalbine,ruhani sırrı yerleştirip,manevi özel ruhunu ışığa çıkartıp;Hakk'ı basiret ruhani olup,manevi gözleri ile kalbin nurlanma sırları ile özel ruhani sırlaşıp sır olup özel arş ehli olana kadar.

Arz ehli insanlar yer ehli insanlar ki tüm madde üzerinde gaflet uykusu kaplamış;asla uyanmaz.Aslını özel sorup ehlini inanıp asla yol alamaz.

Nasipsiz lokma yenmez,kısmetsiz Allah'a,Peygambere,arşa,semalara ulaşılmaz.Arz ehli insanlar,zahir akılları ile arş ehli sema kuşları ile asla bir olamazlar.İşte haber.

Özel yolları araştırıp açtırıp,ulu Rahman'a kavuşup;sırrına,nuruna ermiş olan yakın dostlardan eylesin.AMİN,AMİN,AMİN.

Seslerler seni,                                                                    Beslerler seni,                                                                      Süslerler seni,                                                                     Uslarlar seni,     

İrfan ordusunda hazır bulundular.Güzel bir netice verirler sana,gizli ve aşikare maddi ve manevi özel olarak,gizli haz duyarak koku reyha ile apaçık beslerler seni. 

 EL CEVAP:Haber bir;binbir künye,doksandokuz esma lefseyi Celal'de sır ol,Hakk'tan gel,yollarını kesme al rızayı bari,teslim ol seni yaradana,ondan sonra görürsün açık kapalı gizli zarf içerisinde olan maddi ve sırrı manevi özel açık karı,Bunları ve bu kelamları vallahi ben yazmadım,kendimden lügat düzüp kendim sızmadım.

Kalbime yazan kendi,yazdıran kendi,öz bahtımı cihana açıklayıp çözdüren kendi;manalar,kapalı sırlar gizli ve özel varlıkta Hakk katından açık kapalı özlü nurun sadesi Hakk'ın cilası,Peygamber'in turası,evliyaullahların surur meclisinden geliyor yakında sırası.Deniz,kara,semanın yok olup sürülme turası,zamana asra bakın,emrin emrinin sırası,nezaket barının gizli odur umum cihanın turası. 

 Seslenen seslendi,seslenmeyenler yolda eğlendi kaldı.Hainlerin,ne burda ne orda asla yüzleri gülmez.Asilzadeden asla ve asla hiçbir kimseye kötülük gelmez.Başa kakıp dirici sen olma,ey gafil insanoğlu,haya,terbiye,namus,iffetin hani?

Bilir misin yeryüzünde gezip dolaşan,semaları seyyah eden,maddi ve manevi olan o sultanları? Onlar Hakk'a döndüler.Gitti geldi,ondan yeryüzündeki zahir gezip dolaşan mahluklar gibi hoplayıp zıplayan halka döndüler.

Sen cevher istersen bu sözler sana çok ağır gelir.Yeter,yakında geliyor ölümün senin,Sen yakında olaçaksın eşekten,köpekten aşağı mahlukların aşağısından daha da,huyda,ahlakla,akılda daha da beter.Yüce Allah,bunca bol rızık verdi,seni korudu,senin ömrün boşuna geçti bir kirli hayatta.Hakk,peygamber tanımadın.

Zahir hayatta geçen bu bir ömrün çürüdü,bitti.Hakk geldi,batıl gidiyor yakında.Arşta,semada melekler feryat ediyor.Utanmaz edepsiz adam.Hala kalbin,ruhun,aklın,yolun,birliğin dünya menfaati için feryat ediyor.

Acaba Hakk nerede? Sen kimsin? Ne oldu ve ne olacağından haberin var mı? Acaba sen,çok aceleci dünyayı çok yakın peşin seven gafil,mücrim,merhametten hali İslam'dan dışarı çıkmış,arz sahasına yayılmış,Allah'tan ayrılmış,Peygamberi unutmuş,melek hayasından ırak düşmüş,terbiyesini dünyaya beğendiren,zorbalığını dünyaya duyuran,semalardan ellerini kesen,umum cihanı ateşe verip ateşle kavuran,Hakk'tan ayrılıp yoldan çıkan,haris olup cimri çanağında yıkanan,tamah edip dünya malı servetiyle gece ve gündüz yorulup Yüce Allah'ın emrinden dışarı,Peygamberin hayatı sözlerinden ırak,kamilden öteye bütün dünya sevgisiyle yaşayıp duran,bu İslam fırkasından dışarı iş tutup yaşayan,özel tarihler hatırdan çıkarak felsefenin iştiyakıyla yahudilik,rum diyarları komünizmin barınmalar işaretiyle bütün dünyanın bir nevi,bir kıta,bir görüş miktarı sürür meclisinin Hakk hüküm icabiyle alınan kararnamede yetkili birlik sema düzeniyle arş birlik hüner feraset seferleriyle kıtalara ayrılmış özel sesiyle,umum cihana bir emir sırrı işaretiyle tek kendisinin yakında kendi sesiyle umum kürreyi arza ağır bir sade inişinin dağlar,tepeler,sahraların korkusunun sebebinden ötürü hükmün hükmünde,belirli bir ifade kapalı yol tecrübeli tercüman dil feneri açık cihana iniş açık kapalı konuş inananlara,inanmayanlara ulaş.

Ne güzel,hoş bu sözleri yazdıran yazdırdı! Bu kelamları sırrı o düzdürdü,ben hala kim olduğumu bilmedim,yerinde hazır var oldum,cihanda açılıp seçilip kendi kendimi dahi kim olduğumu sezmedim.Nas beyninden çekindim gizlendim,hele o yolu bu gafil insanlar belirli bir noktada açıklayıp demedim.

Hakk yakında gelir.Dağı,taşı,ova,sahrası yıkılır,ondan sonra bu cihana nasıl bakılır.Teyyar olanlar bu hali bildiler,Hakk'a o varlık o hikmeti,o sır kuvveti,o nur o vuslatı ilham gözüyle gördüler,kalp gözünü açtılar,basiret gözüyle uçtular.

Ruh gözleriyle yedi iklim dört köşede zahir kapalı ömür boyunca durmadan savaştılar,doğruyu söylediler,Hakk'ı tuttular.Fitne fasıktan,münafık cefasından,heris köşkün sarayından,damahdan ayrıldılar.Hakk'ın birliğini açıkladılar,kendilerinde sezdiler,insanoğlundan gizlendiler.Mükarrebinde var oldular.

Usta görmedim cihanda,değilim naşi,içerimde yanar Hakk'ın,Peygamber'in o sevginin ateşi.Bir behreyi ummana dalanlardanız,okuyup elifi ba'dan alanlardanız.Heceyi kebirde kebir azam kapalı açık sırrına varanlardanız.

Hakk kitabını özel kalbe,ruha,ahlaka akıl yoluyla o sırrı feraseti umum cihanda arayıp yaşayıp,anlayıp,öğrenip,konuşup basirat kalp gözüyle görüp duranlardanız.Umum cihanın dört bucağına çehreyi divandan hal hatır iyilik kötülüğü araştırıp hal hatır soranlardanız.

Elzem son karar manevi özel tel kararlarını insanlardan gizli,melaikeyi kiramdan saklı bir netice bir kelamla bir posta umum cihanın özü sözü nöbeti müsamması,mükalemesi bir devriyete bağlıdır,bağlı Hakk'ın nazarında,gizli saklıdır saklı.

Ey gafil! Gel sen karışma köşke saraya,senin aklın yakında uçuraçaklar boş bir tavaya,tencereye.Tasın tarağın topla geliyorum.Bu işler boş değil,ben seni her an için görüyorum.

Arş sema ehlinden haber alıyorum,asla bu fitne uyanmaz.Sema ehli artık yoruldu,bu ne ağır yüktür ki Arşı Ala'da melek dayanmıyor.

Arşı Ala'yı bir delip geçen var,orda sözümü dinletip kendini bir seçen var.Ahu karayı cihana getirip Hakk'ın emriyle cihana bir kitap açan var.Semasına elbet ki elbet vakit zamana uygun bu yolun yolcusundan elbet ki elbet Hakkı'yle sohbet kurup Hu diyarı nurlar alemine elbet  ki elbet,muhakkak arşı semayı bir göçen var.Cihana gel diye bağırır,kalbi feryattadır.

Gece gündüz hiç durmaz,yeryüzündeki insan oğullarının kimisine yalvarır,kimisini çağırır.İsteyen,arzu eden kalpte hak olur,istemeyip arzu etmeyen kalpte yok olur.

Bu emir sırrın sırrı,emrin emrinde gizli ve aşikare hudud boyu dolaşır.Zaman asır vakte göre dolar boşalır.

Bazen Hakk beşeri mutlakiyette bazen yok olur.Cebehrinde,cefa cehrinde bir gün olur ki temelli Hakk olur.Safiyyet halinden bazen gelir geçer,son deminde açık kapalı Allah Muhammed huzurunda,melekler huzurunda maddiyatın terkiyle umum merkezde perdelerin açılmasıyla orda bir abdal kul olur.                                                                                                                                                                           Dinleyenler dinledi,melekler üstümüzde saf saf durdu.Ahu karada biz yazdık bu evrağı,onlar seyreylediler burağı.Biz ona çırak,biz ezelden yanmışık ona çırak,Hakk bize açıkladı,gösterdi bir durak.Biz cihan,sen ise insanoğlu tek başına bir insan.Yalvar bundan sonra Hüda'na,bulasın Mevla'yı.Gafil olup incitme kimseyi,yalvar ki bulasın seni Yaradan Sırrı Ala'yı.

Hakk olan bu yolda  hakktır.Bu işte işi olmayan sarhoştur,bu yolda yoktur.Hakk geldi mi batıl gider.Ya Allah Pir Destur! Şifa Kur'an-ı Azimşşan'dır.Hakkımız şeriatın ahkamıdır bizim mutlakımız.Bu iş burda bitti,melekler seyrimizden semaya gitti.Bunu anlayan anladı,anlamayan fitne münafıklarda bir boşlukta durdu bekledi,bir hava aldı.

Sır bahçem yemişle dolu,fehmim idrak etmiştir sağ ile solu.Elbet ki buradan semaya vardır.Hakk'ın bir açık yolu.Biliciler bunu söylerler her cihetinle,babıdır onikidir beyan.Ona vermişler apaçık o yolu eylemişler ayan,umum defterdardan ona verilmiş gizli ve kapalı açık bir beyan.Hu sesinden Sübhan nefesinde,cihan süsünde,Hu sedasının sesinde,Mim sedasının özel süsünde,irfan el kitabının nefesinde,marifetin özünde maneviyatın özel izinde sır kutuplarının irşad gözünde..